Полный текст статьи
Печать
Özet
            Bu çalışmada kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterlikleri ve bu yeterliklerin Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’deki psikolojik danışman eğitimindeki yeri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak kültür ve psikolojik danışma, daha sonra kültüre duyarlı psikolojik danışmanın tarihçesi ve kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliklerinin ortaya çıkışı çok kültürlülük ve var olan çağdaş psikolojik danışma kuramlarının evrenselliği ile ele alınmıştır. Daha sonra kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterlikleri üzerinde durulmuş ve son olarak kültüre duyarlı psikolojik danışma’nın Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’deki psikolojik danışman eğitimindeki yeri irdelenmiştir.
 
Anahtar Sözcükler: Kültür, kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterlikleri, psikolojik danışman eğitimi
 
Multicultural Counseling Competences and The Place of Multicultural Competences in Counseling Education
 
Abstract
            Inthepresentstudy, multicultural counseling competencies and theplace of multicultural competencies in counsel or education in the U.S. and Turkey were examined. In this manner, first culture and counseling, later the history of multicultural counseling and the emergency of multicultural counseling competence in terms of multicultural and the universality of the current counseling theories were discussed. Then multicultural counseling competencies were examined and finally the place of multicultural counseling in counsel or education in the U.S. and Turkey were investigated.
 
Key Words: Culture, multicultural counseling competencies, counselor education
 
GİRİŞ:
            İnsan hakları, çok kültürlülük, çeşitlilik (dil, din, yaş, cinsel tercihler, etnik köken), kültürel duyarlılık ve hızla kendini yenileyen teknolojik gelişim gibi faktörlerin etkisi ile yeni bir dünya görüşü ortaya çıkmıştır. Buna paralel olarak, psikoloji ve psikolojik danışmada birey odaklı terapi yaklaşımları, nicel ölçme yöntemleri, bilinçli insan davranışları, nesnel gerçeklik gibi kavramlar yerini giderek sosyal ve kültürel değişmeye duyarlı terapi yaklaşımlarına, nitel yöntemlere, insan deneyimlerindeki örtük kalmış yönlerin keşfedilmesini amaçlayan yaklaşımlara ve öznel gerçekliğe bırakmıştır [3].  
            Yirmi birinci yüzyılın psikolojik danışmanlarının farklı kültürlere mensup bireylerle çalışırken daha duyarlı olma gerekliliği ortaya çıkmıştır. Etkili psikolojik danışma, psikolojik danışmanların kültürel olarak farklı popülasyonlarla ilgili kavramları anlamalarını ve danışanları kendi kültürel bağlamları içinde anlamaya çalışmalarını gerektirmektedir [8].
            Psikolojik danışmanların sahip olması beklenen kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliklerine geçmeden önce kültürün tanımı ve psikolojik danışma sürecindeki rolünü irdelemek gerekmektedir. 
 
KÜLTÜR VE PSİKOLOJİK DANIŞMA
            Kültürün çeşitli tanımları olmakla birlikte kültür için “geleneksel fikirler ve bunlara bağlı değerler”, “öğrenilmiş davranışların bir bütün olarak nesilden nesile aktarılması”, “paylaşılan semboller ve anlamlar”, “bir grubun davranışlarında önceden tahmin edilebilir ve belirli farklılıklara yol açan deneyimler” ve “davranışları bir sisteme oturtan fikir, uygulama, norm ve anlamlar bütünü” gibi tanımlar ileri sürülmüştür [2].
            Mosterjin’e [4] göre kültür bir ırmak gibi çeşitli kaynaklardan beslenir. Bu kaynaklar: a) biyoloji ve içgüdüler, ihtiyaçlar, b) ekoloji, c) ulus olma, d) bölgesel farklılıklar ve e) etnik kökendir. Biyoloji ve içgüdüler, ihtiyaçlar: Doğanın bir parçası olarak insan, doğa ile ritim içinde yaşamak ve davranışlarını da gece ve gündüze, mevsimlere, doğanın kanunu olan doğuma, büyümeye ve yok olmaya adapte etmek zorundadır. Ekoloji: İnsan, yaşamını dağlık alan, ova, ormanlık alan ve deniz kenarı gibi çeşitli ekolojik ortamlara ayak uydurarak geçirir. Dağlık alanda yaşayan bireylerin yaşam tarzları ile deniz kenarında yaşayan insanların yaşam tarzları arasında farklılıklar olduğu bilinen bir olgudur. Ulus olma: Her ulusa özgü bir kültürden söz etmek mümkündür. Her ülkenin dili, inanç sistemi, değerleri, devlet sistemi, kıyafeti, iletişim tarzı ve çeşitli davranış biçimleri vardır. Bunlar bireyleri diğer uluslarda yaşayan bireylerden ayırır. Bir ulus olma kültürün önemli bir kaynağıdır. Bölgesel farklılıklar: Bir ülkenin bölgesel farklılıkları da ulusal kültürü etkiler [12]. Örneğin, Ege Bölgesi ile Karadeniz Bölgesindeki bireylerin giyim, yemek, iletişim ve davranış biçimlerindeki farklılıklar Türk kültürünün çeşitliğini sağlar. Etnik köken: Bireylerin etnik kökenleri de kültürün önemli kaynaklarındandır. Bireyler içinde doğup büyüdükleri etnik çevrenin değerleri, inanç sistemleri, iletişim tarzları ve dilleri ile de belli bir kültür içinde yoğrulurlar. Tanımdan da anlaşıldığı gibi kültür dendiğinde bireyin içinde yaşadığı coğrafi bölgenin ve ekolojik ortamın getirdiği farklılıkları, etnik kökeni ve içinde yaşadığı ulusun özelliklerini kapsayan bir bütünden söz etmek gerekmektedir.
            Kağıtçıbaşı’na (2000) göre insan gelişimi her zaman kültürün içinde gerçekleşir ve hiçbir insan bulunduğu kültürden bağımsız davranamaz. Pedersen ve Ivey’e göre de her birey binlerce kültüre aittir ve her türlü bilgi, konuşulan dil, davranışlar, kurallar, diğer insanları anlama tarzları yaşanılan kültürde öğrenilir. Kültür, diğer insanları anlamak için varsayımlardan oluşan bir bakış açısı sunar ve çoğu zaman bireyler davranışlarının arkasındaki varsayımları fark etmez; bu nedenle de davranışlar, kültürel olarak değil normal veya anormal olarak tanımlanır [7]. Benzer şekilde Kağıtçıbaşı (2000) kültürel ortamın, gözlemlenen davranışlara ve bunların nedensel bağlantılarına, bu davranışların altında yatan dinamikleri ortaya çıkartabilecek değerli anlamlar yüklediğini, bu nedenle aynı davranışın farklı ortamlarda farklı anlamlar ifade edebildiğini belirtmiştir. 
            Dolayısıyla, insan davranışını anlamlandırmak için bireyin içinde yaşadığı kültürü göz önünde bulundurmak gereklidir. İnsan ile ilgilenen bilim dallarından biri olan psikolojik danışmada da danışanı kültüründen bağımsız ele almak mümkün değildir [6]. Psikolojik danışma sürecinde psikolojik danışman ve danışanın yanı sıra psikolojik danışman’ın ve danışanın kültürel geçmişleri de psikolojik danışma sürecinin önemli birer öğeleridir. Psikolojik danışma uygulamalarında danışanın probleminin tanımlanmasında, amaçların belirlenmesinde, müdahale yöntemlerinin seçilip uygulanmasında ve danışan psikolojik danışman ilişkisinde kültürün önemli bir etkisi olduğu söylenebilir [9]. Corey (2001), psikolojik danışmanların kendi kültürel geçmişlerini de psikolojik danışma sürecine taşıdıklarını, bu nedenle kendi kültürel özelliklerinin psikolojik danışma sürecine olası etkilerinin farkında olmaları gerektiğini ve aynı zamanda danışanın kültürel geçmişini göz ardı etmemeleri gerektiğini vurgulamaktadır. 
       Psikolojik danışmada kültürü odak almak Kelly (1955)’nin Kişisel Yapı Kuramı ile başlamıştır [2]. Kişisel Yapı Kuramı’na göre insanlar deneyimlerine dayanarak kişisel yapılar (constructs) oluşturmaktadırlar. Bu yapılar daha sonraki deneyimlerinde bireylerin yorum yapmasına, tahminlerde ve tepkide bulunmasına olanak sağlamaktadır. Birbiriyle benzer yapılara sahip insanlar, yapıları birbirinden farklı olan insanlardan daha iyi anlaşmaktadırlar. Bu yaklaşım bir anlamda kültürün tanımına benzemektedir. Kişisel yapılar gibi kültür de bireylerin içindedir ve çeşitli kaynaklardan öğrenilenlerin diğer bireylerle iletişimi ile değerlendirilerek bireyin bütün kararlarını etkilemesinin sonucu olarak gelişmektedir.
 
KÜLTÜRE DUYARLI PSİKOLOJİK DANIŞMA YETERLİKLERİNİN PSİKOLOJİK DANIŞMAN EĞİTİMİNDEKİ YERİ
            ABD’deki Durum  Psikolojik Danışma ve İlgili Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (Council for Accreditation of Counseling and Related Educational Programs, CACREP) ve APA psikolojik danışma programlarında çok kültürlülüğü ele alan en az bir dersin yer almasını ve psikolojik danışma hizmeti sunan profesyonellerin bu alanda bilgiye ve yetkinliğe sahip olmalarını zorunlu kılmaktadır. Ancak psikolojik danışman eğitiminde yer alması gereken bu dersler ile ilgili genel gereksinimler belirlenememiştir [1, 3]. Kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliliğinin etkili bir şekilde kazandırılmasına ilişkin çeşitli modeller geliştirilmiş ve bu modeller içinde a) ayrı ders modeli, b) bütünleştirme modeli ve c) alan uygulaması modeli olmak üzere üç temel model öne çıkmıştır [6, 10]. 
       Ayrı ders modelinde, kültüre duyarlı psikolojik danışma, eğitim programında ayrı bir ders olarak yer almaktadır ve bu ders kapsamında temel olarak anlatıma dayalı öğretim ve yaşantısal öğretim olmak üzere iki ayrı yaklaşım uygulanmaktadır. Anlatıma dayalı model, etnik gruplara yönelik önemli bilgiler sunmakla birlikte özellikle bu yönüyle belli azınlık gruplarına karşı önyargı oluşturabileceği varsayımına dayanarak eleştirilmektedir. Bu nedenle ders modelinde özellikle yaşantısal öğretime yer yerilmesi gerektiği önerilmektedir. Bütünleştirme modelinde, kültüre duyarlılık eğitimin temel öğelerinden biri olarak ele alınmakta ve tüm eğitim programına yayılmaktadır. Bu model ile öğrencilerin kültüre duyarlılığı sadece psikolojinin bir alt dalı olarak değil klinik uygulamalarının önemli bir parçası olarak görecekleri öne sürülmektedir. Alan uygulaması modeli ise öğrencilerin gerekli anlatıma dayanan ve yaşantısal öğretimi kapsayan dersleri aldıktan sonra alan uygulamasını farklı kültürel ortamlarda yapmalarını içermektedir. Bu yaklaşımın yeterlik kazanma yönünde birçok olanak sunduğu vurgulanmaktadır. 
       En etkili eğitimin bu üç modeli birleştirmek olduğu belirtilse de ABD’de birçok psikolojik danışman eğitim programında sınırlı olanaklar nedeniyle anlatıma, okumaya ve öğrenci sunumlarına dayanan eğitimin uygulandığı ayrı ders modelinin yaygın olduğu görülmektedir [3]. Sonuç olarak, dördüncü güç olarak nitelendirilen ve başta ABD olmak üzere birçok ülkede oldukça önemsenen kültüre duyarlı psikolojik danışma ve eğitimi konusunda henüz sıkıntıların devam ettiği görülmektedir. Yeni bir alan olmasının da etkisiyle bu konuda yapılan araştırmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir ve başta “Journal of Multicultural Counseling and Development” olmak üzere akademik dergiler bu alanda yapılan araştırmalara önemli bir oranda yer vermektedir. 
 
Türkiye’deki Durum
            Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kültüre duyarlık psikoloji ve psikolojik danışma alanlarında tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle çağdaş psikolojik danışma kuramlarının Türk kültürüne uygulanabilirliği ve kültürel duyarlılığın psikolojik danışman eğitiminde yer alması gerekliliği, gündeme getirilen en temel konular olmuştur [11]. 
       Çağdaş psikolojik danışma kuramlarının Türk kültürüne uygulanabilirliği hususunda, Kağıtçıbaşı psikolojik danışma ve terapi kuramlarının çoğunun ortaya çıktığı toplum ve kültürleri yansıttığını, genel olarak bu alanlardaki temel gelişimlerin ABD’nde olması nedeniyle bu kuramların daha çok bireyci toplumları ve Amerikan kültürünü yansıttığını belirtmiştir. Türk insanının bir taraftan bireyselcilik için çaba sarf eden toplulukçu bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Mocan-Aydın’a (2000) göre, danışanın içgörü kazanması, farkındalık sahibi olması ve kişisel gelişim için çabalaması psikolojik danışmanların temel amaçları olsa da bu değerler danışanlar tarafından sahiplenilmedikçe olumlu sonuçların elde edilmesi mümkün değildir. Benzer şekilde Doğan (2000a), Batı kültürünün bireyselcilik, özgürlük, kendi başına karar verme ve sorumluluk gibi değer yargılarını ve demokratik ideallerini temel alan psikolojik danışma kuramlarının Türk kültürü ile çeliştiğini ve söz konusu kuramların Türk kültür ve geleneklerine uyarlanması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, aile psikolojik danışmanlığı yaklaşımlarının ve akılcı duygusal davranışsal yaklaşımın Türk kültüründe işleme olasılığının daha yüksek olduğunu ileri sürmüştür. 
                   Son yıllarda, Türkiye’de psikolojik danışman eğitiminde kültürel duyarlılığın artırılmasına yönelik olarak birtakım öneriler gündeme gelmiştir. Doğan (2000) psikolojik danışman eğitimi yeniden yapılandırılırken ve akreditasyon sırasında Türk kültürünün gerçeklerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamıştır. Benzer şekilde Korkut (2006) psikolojik danışma alanının Türk toplumunda daha profesyonel ve sağlam bir yere sahip olmasının psikolojik danışman eğitimcilerinin ülke sınırları içindeki kültürel çeşitlilikleri göz önünde bulundurmasıyla mümkün olacağını ifade etmiştir. Karaırmak ve Aydın (2007) kültürel duyarlılığı arttırmak için Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) lisans programlarının içeriğine “İnsan ve Kültür” başlıklı bir dersin eklenmesini önermiş ve bilimsel yayınların paylaşılacağı, fikirlerin tartışılacağı bir platformun mutlaka oluşturulması gerektiğini vurgulamışlardır. Erdur-Baker (2007) ise PDR lisans ve yüksek lisans programlarında yer alan öğrencilere eğitimleri sırasında kendi inanç ve diğer sistemlerini sınayıp bunları psikolojik danışma sürecinde nasıl yansıtacağı, kendi inanç sistemleri ve dünya görüşleri ile danışanın dünya görüşleri ve değer yargıları arasındaki farklılıklar ile nasıl çalışacakları, nasıl başa çıkacakları konusunda gerekli bilgi ve becerilerin kazanılması gerektiğini ifade etmiştir. 
      
SONUÇ VE ÖNERİLER
            Gerek zengin ekolojik yapısı, gerek bölgesel farklılıkları, gerek mevsimsel çeşitliliği, gerek zengin etnik kökenleri ve gerekse yüzyıllardır bünyesinde birçok kültürü barındırmış olma özelliği ile Türk kültürü oldukça zengin bir kültürel yapıya sahiptir. Kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliklerinden yoksun olarak mezun olan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde psikolojik danışman olarak görev yapacak olan psikolojik danışmanların farklı danışan profilleri ile karşılaştıklarında yetersizlik duygusu yaşamaları ciddi bir olasılıktır. 
       Bu doğrultuda ülkemizde kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliklerinin kazandırılmasına yönelik olarak şu öneriler sunulmaktadır:
  1. Mocan Aydın’ın (2000) belirttiği gibi kültürel farklılıkların sadece coğrafi olarak tanımlanamayacağı göz önünde bulundurularak kültüre duyarlılık kavramı bir an önce psikolojik danışman eğitimine yerleştirilmelidir. Bu bağlamda “Kültüre Duyarlı Psikolojik Danışma” dersinin seçmeli ders olarak değil, zorunlu ders olarak psikolojik danışma lisans ve yüksek lisans programlarına dâhil edilmelidir. 

  2. Yapılan çalışmaların bulguları doğrultusunda yukarıda söz edildiği gibi sadece ders modeli ile kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliği kazandırmak mümkün olmayabilmektedir. Bu nedenle psikolojik danışman adaylarının özellikle gerek teorik gerekse uygulamalı alan derslerinde kültüre duyarlı bakış açıları kazanmalarına yönelik çaba sarf edilmelidir [22]. 

  3. Kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliklerinin kazandırılmasına yönelik olarak psikolojik danışman eğitimcileri kongre ve sempozyum gibi çeşitli platformlarda bir araya gelerek çalışmalar yürütmelidir.

  4. Kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterliliği kazandırılmasına yönelik olarak Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği bünyesinde eğitimler düzenlenmelidir. 

  5. Ayrıca Türkiye’de sayıları gittikçe artan yabancı uyruklu öğrenciler göz önünde bulundurularak farklı kültürlerden gelen danışanlarla karşılaşma ihtimali gün geçtikçe artan özellikle üniversite psikolojik danışma merkezlerinde görev alan psikolojik danışmanlar için kültüre duyarlı psikolojik danışma yeterlikleri kazandırmaya yönelik eğitimler düzenlenmelidir.

Kaynakça
  1. Bemak, F.,& Hanna, F. J. (2001). Thetwenty-firstcenturycounsellor: An emerging role in changingtimes. International JournalfortheAdvancement of Counselling, 20, 209-218. 
  2. Chae, M.,Foley, P. F., ve Chae, S. Y. (2006). Multiculturalcompetenceandtraining: An ethicalresponsibility. CounselingandPsychologyJournal, 3, 71-80. 
  3. Corey, G. (2001). Theoryandpractice of counsellingandpsychotherapy (6th ed). Pacific Grove, CA: Brooks/Cole-Thompson Learning. 
  4. Doğan, S. (2000a). Türkiye’de psikolojik danışma ve rehberliğin durumu ve geleceğe ilişkin yönelimler. Eğitim ve Bilim, 118, 3-8.  
  5. Doğan, S. (2000b). Thehistoricaldevelopment of counseling in Turkey. International JournalfortheAdvancement of Counselling, 22, 57-67.
  6. Doğan, S. (2005, Eylül). 21. Yüzyılda Psikolojik Danışma Alanının Değişen Dünya Görüşü. VIII. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi, Marmara Üniversitesi, İstanbul
  7. Erdur-Baker, Ö. (2007). Psikolojik danışma ve kültürel faktörler. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 27, 109-122.
  8. Kağıtçıbaşı, Ç. (2004). Psychology in Turkey. International Journal of Psychology, 26, 729738.
  9. Kağıtçıbaşı, Ç. (2000). Kültürel psikoloji: Kültür bağlamında insan ve aile. İstanbul: Evrim Yayınevi. 
  10. Karaırmak, Ö. ve Aydın, G. (2007). Yapılandırmacı yaklaşım: Çağdaş psikolojik danışma anlayışını ve uygulamalarını biçimlendiren bir güç. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 27, 91-108.
  11. Долгова В.И. Simulation of the formation of emotional stability of personality // В сборнике: HEALTH AS A FACTOR OF QUALITY AND LIFETIME OF BIOLOGICAL SPECIES Materials digest of the XXXVIII International Research and Practice Conference and the III stage of the Championship in medicine, pharmaceutics and veterinary sciences. (London, December 05 - December 10, 2012). Chief editor - Pavlov V. V.. – London, 2013. – С. 67-70.
  12. Долгова В.И. Субъекты и объекты образования в проекции ценностных и смысложизненных ориентаций // В сборнике: SUBJECT AND OBJECT OF COGNITION IN A PROJECTION OF EDUCATIONAL TECHNIQUES AND PSYCHOLOGICAL CONCEPTS LXXXII International Research and Practice Conference and II stage of the Championship in Psychology and Educational sciences (London, June 05 - June 10, 2014). Chief editor - Pavlov V.V.. – London, 2014. – С. 62-65.